Herkesin izlemesi gereken en iyi 23 psikolojik gerilim filmleri listesi

Günlerden cumaysa ve özellikle hava soğuksa en çok yapmayı sevdiğim şey mısır patlatıp film izlemek. En sevdiğim film türü ise kesinlikle psikolojik gerilim türündeki filmler. Gerçi artık psikolojik ve gizem türündeki güzel filmleri bulmakta zorluk çekiyorum. Neredeyse hepsini izlediğimi düşünürsek bana bu konuda güvenebileceğinizi söyleyebilirim. Öyleyse başlayalım. Internette bir sürü “en iyi psikolojik filmler” listesi var, iste benimki.

En iyi psikolojik filmler listem

  1. Memento (IMDb: 8.5)

    Bir Christopher Nolan yapımı olan bu filmin başrolünde Guy Pearce’i görüyoruz. Baş kahramanımız anterograd amnezi yüzünden yeni anılar oluşturamıyor. Öldürülen eşinin intikamını alabilmek için vücuduna topladığı bilgilerin dövmelerini yaptırıyor. Film kronolojik sırayla ilerlememesi dolayısıla akıl karışıklığına yol açabilir fakat bu filmin ilk sırada olmasının bir sebebi var.

    Filmin fiyatını öğrenmek için D&R’ın ürün sayfasına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

  2. Gone Girl (IMDb: 8.1)


    En iyi psikolojik filmler listeme Gone Girl’u koymasam olmazdı. 2014 yapımı mükemmel bir David Fincher filmi olan bu baş yapıtın başrollerinde Ben Affleck, Rosamund Pike ve Neil Patrick Harris’i izliyoruz. Nick (Ben Affleck) ve Amy (Rosamund Pike) evliliklerinin beşinci yıl dönümünü kutlamaya hazırlandıkları gece Amy aniden ortadan kaybolur ve kocası Nick şüpheli görünmeye başlar. Nick masum olduğunda ısrar etse de bir türlü şüpheleri üzerinde atamayacaktır. Oyunculukların da göz doldurduğu bu filmi mutlaka görmenizi tavsiye ederim.

  3. Lolita (IMDb: 7.6)


    Vladimir Nabokov’un kitabından uyarlanan bu filmin bir 1962 yapımı ve de 1997 yapımı iki filmi bulunmaktadır. Sizlere önerim Kubrick versiyonu olacaktır. Orta yaşlı İngiliz bir profesör olan Humbert Amerika’da bir kasabaya taşınır. Kendisi gibi yeni boşanmış olan bir kadının evinde pansiyoner olarak kalmaya başlar. Kadının Humbert’a olan ilgisi Humbert’ı içinden çıkılamayan bir ilişkiye sürükler. Humbert zamanla kadının on dört yaşında olan kızına aşık olmaya başlar. Film biraz rahatsız edici olsa da kesinlikle izlenmesi gereken kült filmlerden bir tanesi. 

  4. Donnie Darko (IMDb: 8.1)

    2001 yapımı kült olan bu filmin başrolünde Jack Gyllenhaal’ı görüyoruz. Filmin biraz karanlık olduğunu belirtmem gerekir. Lise öğrencisi olan Donnie Darko uyandığında dev bir tavşanla karşılaşır. Tavşan Donnie’ye 28 gün sonra Dünya’nın sona ereceğini söyler.  Paranoid şizofreni belirtilerine tanık olacağınız bu film herkesin en iyi psikolojik filmler listesinde olmalı diye düşünüyorum.

  5. Requiem for a Dream (IMDb: 8.4)


    Psikolojik filmler listesinde olmazsa olmaz bu filmin başrollerinde Ellen BurstynJared Leto ve Jennifer Connelly oynuyor. Ellen Burstyn ( Sara) televizyon bağımlısı, kocasını kaybetmiş bir kadını canlandırıyor. Oğlu (Jared Leto) ve sevgilisi (Jennifer Connelly) ise uyuşturucu bağımlısı bir çifttir. Sara bir televizyon programına çımaya hak kazanır ve hayali olan kırmızı elbiseyi giyebilmek için zayıflatıcı haplar kullanmaya başlar. Diğer yandan oğlu ve sevgilisi daha da uyuşturucu batağının içine doğru sürüklenmektedir. Filmin yanı sıra müzikleri de efsanevi.

  6. Se7en (IMDb: 8.6)

    1995 yapımı bu filmin başrollerinde Morgan Freeman, Brad Pitt ve Kevin Spacey yer alıyor. Aynı zamanda kendisi bir David Fincher filmi. Morgan Freeman emekliliğine yaklaşmış deneyimli bir dedektif, Brad Pitt ise çaylak ve sabırsız bir dedektifi canlandırıyor. Hikayede dedektiflerimiz seri bir katilin peşine düşmektedir. Soluksuz izleyeceğiniz bu filmin sonu da oldukça etkileyici.

    Blu-Ray yüksek kalite izlemek isteyenler buraya tıklayarak filmin mağaza fiyatına ulaşabilir. Kalanların zaten nerden izlediklerini biliyoruz 🙂

     

  7. The Game (IMDb: 7.8)

    David Fincher filmi olan bu 1997 yapımı filmin başrollerinde Micheal Douglas ve Sean Penn oynuyor. Nicholas (Douglas) maddi durumu oldukça yerinde bir bankacıdır. Babasının intihar ettiği yaş olan 48. yaş gününü yalnız geçirmek için hazırlanırken uzun süredir görüşmediği kardeşi Conrad (Penn) birden ortaya çıkar ve ona ilginç bir hediye verir. Conrad’ın verdiği üyelik giriş kartıyla beraber Nicholas kendini değişik olayların içinde bulur.  Bu filmin bulmacadan daha çok beyninizi çalıştıracağına eminim.

  8. The Machinist (IMDb: 7.7)

    Christian Bale uyku sıkıntıları olan bir makina işçisini canlandırıyor. Tam bir yıldır uyuyamayan karakterimizin iş arkadaşı bir iş kazası geçirip kolunu kaybediyor ve bu kazadan Trevor (Christian Bale) sorumlu tutuluyor. Bu filmde Trevor’un uykuyla ve kendisiyle olan savaşına tanık oluyoruz.

  9. American Psycho (IMDb: 7.6)


    2000 yapımı olan bu filmin başrollerinde Christian Bale, Reese Witherspoon ve Jared Leto oynuyor. Bu filmde psikopat bir katilin hayatına tanık oluyoruz. Babasının Wall Street’teki şirketinde çalışan Patrick (Bale), genç, yakışıklı ve varlıklı bir adamdır.Dışarıdan bakıldığında oldukça normal görünse de zevk için insanları öldüren ve kadınları vücutlarından aldığı parçaları evinde biriktiren bir canavardır. Rolden role giren Christian Bale bizlere yine göz zevki yaşatmayı başarıyor.

  10. Fight Club (IMDb: 8.8)

    Her ne kadar bu filmi izlediğinizi düşünsem de listemde olmasaydı olmazdı. Başrollerde Brad Pitt ve Edward Nortan oynadığı bu filmin yönetmenliğini de usta yönetmen David Fincher yapıyor. İlk kural: Fight Club hakkında konuşma! İzlemediyseniz ee artık izleyin.

  11. Secret Window (IMDb: 6.6)


    İmdb puanı çok iyi olmasa da aklınızın sınırlarını zorlayacak bu film. Başrolde Johnny Deep’i gördüğümüz 2004 yapımı olan bu film aslında bir Stephan King uyarlamasıdır. Üzücü bir boşanma evresi geçiren başarılı yazar Mort Rainey (Johnny Deep) günün büyük bir kısmını uyuyarak geçirmektedir. Yartıcılığı da umutlarıyla beraber yok olmaya yüz tutan yazarın bir gün kapısı çalar ve John Shooter adındaki bu kişi onu kitabının konusunu çalmakla suçlar ve bunu telafi etmesini ister. Git gide sinirlenmeye ve akıl almaz şeyler yapmaya başlayan bu adam Rainey’yi çıldırtma noktasına geçirmiştir. Filmin sonu da son derece etkileyici.

  12. The Silence of the Lamb (IMDb: 8.6)

    1991 yapımı kült olan bu filmi izlemezseniz olmaz. Antony Hopkins ve Jodie Foster’ın başrollerini oynadığı bu filmin aynı zamanda devam filmleri de çekildi fakat en başarılısı kesinlikle The Silence of the Lamb. Yine de siz hepsini izleyin. Antony Hopkins, son derece zeki ve başarılı bir psikiatr olan ve aynı zamanda damak zevkinin insanlardan oluştuğu bir psikopat seri katili canlandırıyor. Filmimizin beş adet Oscar’ı mevcut. Mideniz biraz hassas bile olsa kesinlikle izlemelisiniz.

  13. Shutter Island (IMDb: 8.1)

    Leonardo DiCaprio’nun mükemmel filmlerinden biri olan bu filmin diğer başrol oyuncusu Marc Ruffalo. 2010 yılı yapımı olan bu film beynimizin sınırlarını oldukça zorlayan ama aynı zamanda da son derece zevk veren bir yapıt. Leonardo DiCaprio ve Marc Ruffalo kaybolan bir hastayı bulmak için “Shutter Island” olarak bilinen bir akıl hastanesine gönderiliyor. Hastaneyi araştırmaya başlayan bu iki detektif akıl karıştırıcı olaylara karışıyor.

  14. Mystic River (IMDb: 8.0)


    Yönetmenliğini Clint Eastwood’un yaptığı 2003 yapımı bu filmin başrollerinde Sean Penn, Tim Robbins ve Kevin Bacon’ı görüyoruz. Clint Eastwood’un yönetmenliğinin de mutheşem olduğunu bu film gözler önüne seriyor. Küçüklükten beri aynı mahallede yaşayan üç arkadaştan birinin bir takım insanlar tarafından kaçırılmasıyla başlıyor film. Büyüdülerinde eskisi kadar yakın olmasalar da hala aynı mahallede yaşamaya devam ediyorlar. Bir gün bir aile trajedisiyle her şey alt üst oluyor. Oyunculuklar inanılmaz, senaryo inanılmaz. Sean Penn ve Tim Robbins’e Oscar kazandıran bu filmi mutlaka görmelisiniz.

  15. A Beautiful Mind (IMDb: 8.2)

    Russell Crowe’ un başrolünü üstlendiği harika bir film. Nobel ödüllü ünlü matematikçi John Nash’in hayatının anlatıldığı bu film aynı zamanda dört Oscar’ı da kapmış bulunmakta. Bu film, deha matematikçinin şizofren teşhisi konulduktan sonraki yaşadığı sıkıntılarını ele alıyor.

  16. Hard Candy (IMDb: 7.1)

    2005 yapımı olan bu filmin başrollerinde Ellen Page ve Patrick Wilson oynuyor. Açıkçası bu film biraz sinir bozucu ve aynı zamanda filmin belli noktalarında son derece ikilemde kalıyorsunuz. Patrick Wilson genç kızların fotoğraflarını çeken bir fotoğrafçıyı canlandırıyor. Ellen Page ise onunla mesajlaşan ve buluşan genç bir kızı canlandırıyor. Biraz sinir bozucu olsa da izlemenizi tavsiye ederim.

  17. Fatal Attraction (IMDb: 6.9)


    Film 1987 yapımı. Başrollerinde ise Michael Douglas ve Glenn Close’u izliyoruz. Mutlu bir ailesi olan Dan Gallagher, karısının ve çocuğunun şehir dışına çıkmasıyla beraber çekici bir kadın olan yayıncı Alex Forrest ile tek gecelik bir ilişki yaşar. Kadın sandığından daha çok bağlanacaktır Gallagher’a ve evliliği tehlike altına giremeye başlayacaktır. Hem Alex’i hem de karısını idare etmeye çalışan Dan, Alex’in farklı bir yüzüne tanık olmaya başlar. Kurtulmak için her şeyi denese de Alex kolay kolay gitmesine izin vermeyecektir. Gleen Close’un inanılmaz oyunluğu da bordeline kişilik bozukluğunu anlamamıza çok güzel bir fırsat sunuyor.

  18. Blue Jasmine (IMDb: 7.3)


    2003 yapımı bir Woody Allen filmi olan Blue Jasmin’in başrollerini Cate Blanchett ve Alec Baldwin paylaşıyor. New York’ lu zengin ve çekici bir kadın olan Jasmine’in kocası islasın eşiğine gelmiştir. Jasmine bir süreliğine evi terk eder ve San Francisco’nun taşrasında yaşayan üvey kız kardeşinin yanına gider. Tek isteği ünlü bir modacı olarak eski hayatına tekrar kavuşmaktır. Ancak depresyonla beraber gelen alkol ve antidepresan bağımlılığı yüzünden kendisini büyük bir karmaşanın içinde bulur. Jasmin karakteri daha iyi oynanamazdı diye düşünüyorum.

  19. La piel que Habito (IMDb: 7.6)


    Arjantinli usta yönetmen Almodóvar’ın yönettiği bu filmin başrol oyuncuları Antonio Banderas ve Elena Anaya. Sonunda yok artık diyeceğiniz bu filmin konusu ise; bir araba kazasında yanarak ölmekten son anda kurtulan eşini yanıklardan oluşan görüntüden kurtarmak için yeni bir deri yaratmak üzerine çalışmalar yapan estetik cerrahı Dr Robert Ledgard (Antonio Banderas) on iki yıl boyunca evindeki laboratuvarında çalışmaya devam eder ve domuz-insan kanı karışımıyla elde ettiği bir deri üretmeyi başarır. Eşinin yanmış vücudunu görmesi üzerine intihar etmesi ve küçük kızlarının da buna şahit olmasından sonra büyük depresyon geçiren aile iyice hassaslaşmıştır. Kızı büyüdüğünde de psikolojisini bozan bir olay yaşaması üzerine Dr Ledgard, yaptığı deneyleri büyüterek neredeyse Doktor Frankenstein haline gelecektir.

  20. Funny Games (IMDb: 6.5)


    Son derece sinir bozucu bir film olduğunu söylemem gerekir öncelikle ama psikolojik filmleri seviyorsanız izlemeniz gereken filmlerden bir tanesi. Funny Games’in 2007 Amerikan versiyonu olan bu filmin başrollerinde Naomi Watts, Tim Roth ve Micheal Pitt yer alıyor. Bu filmde burjuvaziye olan tiksintinin şiddet yoluyla dışa vurumu söz konusu. Ann, George ve oğulları Georgie kısa bir tatil için göl kenarındaki yazlık evlerine giderler. Komşularının evinde tanıştıkları iki genç adamdan şüphelenmeye başlarlar ve olaylar birbirini izler. İzlerken dişlerinizi sıkacağınıza eminim.

  21. Side Effects (IMDb: 7.1)


    2013 yapımı olan bu filmin başrollerinde Jude Law, Channing Tatum, Cathrine Zeta Jones ve Rooney Mara’yı görüyoruz. Emily Hawkins( Rooney Mara), kocası hapse girdikten sonra depresyon ve anksiyete belirtileriyle boğuşan bir kadındır. Kocasının hapisten çıkmasına az kalmıştır ve bu sırada genç kadın psikiatra gitmeye devam etmektedir. İlaçların sayesinde yaşamaya çalışan kadın için doktoruyla arasında başlayan ilişki sonrasında işler iyiden iyiye zorlaşacaktır. Yanlış tanı ve ilaç sektörüne lanetler ederek izleyeceğiniz bu filmin sonu da filme yakışır bir şekilde iyi hazırlanmış.

  22. The Invitation (IMDb: 6.7)

    Puanına aldanıp izlememezlik etmeyin. 2015 yapımı bu filmin başrollerinde Game of Thrones’tan da tanıyacağınız Michiel Huisman ve Logan Marshall-Green oynuyor. Oğlunu iki yıl önce kaybeden ve yaşadıkları travlamar sonrası evliliklerini bitiren çift iki yıl sonra Logan Marshall-Green’in eski karısının verdiği bir yemek davetinde tekrar bir araya geliyorlar. Başta her şey normal başlasa da işler biraz tuhaflaşmaya başlıyor. Şans vermelisiniz.

  23. Triangle (IMDb: 6.9)

    Başrolde Melissa George’un oynadığı bu filmin İmdb puanı vasat ustu olsa da bir şans vermenizi tavsiye ederim. Filmi şahsen üç kez izledim ve en az iki kez izlemeniz lazım diye düşünüyorum. İlk izlediğinizde olayları anlamaya çalışıyorsunuz. ikincisinde ise her şeyi bilerek izlemek çok daha keyif veriyor. Film kesinlikle sıkıcı olmaktan uzak. Filmin konusuna gelmek gerekirse bir kaç arkadaş kafa dağıtmak için tekneyle açılıyorlar ve beklenmedik bir fırtına çıkıyor. Denizin ortasında büyük bir gemiye rastlayan bu arkadaşlar, geminin içinde ilginç bir takım olaylarla karşılaşıyorlar.

    Ve böylece bu yazının da sonuna geldik. Umarım film geceniz için uygun bir seçenek bulmuşsunuzdur diyorum.

    Bu filmlerin hepsi biraz çabayla internette mevcut. Ancak benim gibi daha eski kafa Blu-Ray (eski kafaya gel) izlemeyi sevenler burdan fiyatlara bakabilirer.

    iyi seyirler 🙂

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *